Kerem Onder-logo

Kerem Onder

Religion & Spirituality Podcas

Kerem Önder Hocamızın bağımlılık yapan üslûbuyla, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Akâid, Siyer ve Tasavvuf gibi İslam ilimlerinin özetini, bu kanalda hiç sıkılmadan ve zorlanmadan hızlı bir şekilde öğrenecek ve hayatınıza tatbik etmekle kalmayıp etrafınızdaki insanlara da kolayca aktarabileceksiniz. "Sizden hiç bir ücret istemeyenlere tâbi olun. Onlar, hidayete erdirilmişlerdir." ayeti gereğince sohbet videolarımızı, ücret talep etmemek kaydıyla istediğiniz gibi paylaşabilirsiniz. (Yasin 21) Tebliğ niyetiyle tanıdığınız herkese kanalımızı tavsiye edin. Çünkü: "Kim, iyi bir işe aracılık ederse, onun d

Location:

United States

Description:

Kerem Önder Hocamızın bağımlılık yapan üslûbuyla, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Akâid, Siyer ve Tasavvuf gibi İslam ilimlerinin özetini, bu kanalda hiç sıkılmadan ve zorlanmadan hızlı bir şekilde öğrenecek ve hayatınıza tatbik etmekle kalmayıp etrafınızdaki insanlara da kolayca aktarabileceksiniz. "Sizden hiç bir ücret istemeyenlere tâbi olun. Onlar, hidayete erdirilmişlerdir." ayeti gereğince sohbet videolarımızı, ücret talep etmemek kaydıyla istediğiniz gibi paylaşabilirsiniz. (Yasin 21) Tebliğ niyetiyle tanıdığınız herkese kanalımızı tavsiye edin. Çünkü: "Kim, iyi bir işe aracılık ederse, onun d

Language:

Turkish


Episodes
Ask host to enable sharing for playback control

Abdülkadir Geylani Sohbetleri 13 / Kerem Önder

5/4/2024
“Ey evlâd! Âhireti dünyadan öne al; böyle yap, ikisini birden kazanırsın. Dünyayı âhiretten öne alacak olursan ikisini de kaybedersin. Ve bu, sana bir ceza olur. Emir almadan nasıl dünya ile uğraşırsın?.. Dünya ile kalbini meşgul etmezsen, Allah sana yardımcı olur. Başarı ihsanı sana gelir. Bir şey alacak olursan içinde bereket bulunur. İman sahibi hem dünyası hem de âhireti için çalışır; dünyası ile yalnız sözle olur. İhtiyacı kadar bağlanır ve o kadar alır. Kanaat sahibidir. Bir yolcu ne kadar azık alabilirse, o da o kadar alır. Çok almaz, çünkü yolculuğa mâni olacağına inanır. Cahilin, bilgi yoksulu adamın, bütün derdi dünyadır. Bilgi sahibinin, bütün cehdi öbür âlemdir; sonra Mevlâ... ama bu hepsinden üstün... Önünde bulunan bir parça ekmek, nasıl yeniyor ve nereden geliyor? Nefsin, ona nasıl bakıyor?.. Onu almak için gayret sarf ediyor mu?.. Vermeyecek olsan seni yıkıyor mu? Bunlara dikkat et. Nefsini kırmaya güçlü olmalısın. Hak canibine onu böyle vardırman kabil olur. Şah birdir; güçlüğü bir olan verir, fayda yine O'ndan gelir; hareket ettiren ve durduran O’dur. Sana sataşacak biri varsa yine O'ndan gelir. Emrinde çalışana O gönderir; veren, alan yine O varlıktır. Yaratan ve doyuran Allah, Azizdir, Celildir. O ezelî ve ebedî bir varlıktır. Yaratılmışlardan önce O'nun varlığı vardı. Babanızdan ve ananızdan, güvendiğiniz zenginlerin varlığından önce O gelir. Yer ve semanın, ayrıca onların üstünde ve boşluğunda olan her şeyin yaratanı O'dur. «O'na benzeyen yoktur; bizzat gören ve işiten O'dur.» (Şura/11) Ey okuyucu, yalnız beni oku, yer ve gök ehlini bir yana at. Yalnız beni gör, böylece bilgini almış olursun. Bildiği ile amel edene Hak tarafından kapı açılır. Bu kapı kalp yönünden açılır; Hakk'a oradan varılır. Bu, bildiği ile iş tutanın hâlidir. Dedikodu ile gününü gün eden, bu hâlden mahrumdur. Sen böyle yaptıkça, bilgini dünya uğruna harcadıkça, eline bir şey girmez. Dıştan iyi görünse bile, içi bozuk olur. Allah, kullarından herhangi birine hayır dilerse bilgi verir; bu bilgiden sonra amel ve ihlâs nasib eder; iyilik verir, kendine yaklaştırır, irfan nasib eder, kalp bilgilerini öğretir, sırları çözdürür. Bunu yalnız o kula yapar. Bu hâlde başkasının iştiraki yoktur. Artık o kul sevilmiştir. Musa peygamber gibi yalnız Hak varlığın malı olur. Hak Teâlâ, Musa peygambere şöyle buyurdu: «Seni zatım için seçtim.» (Taha/41) Yâni, benden başkası seni meşgul edemez. Şehvet duyguları, geçici tatlar ve zevkler seni benden alamaz. Yer ve gök benim katımda söz sahibi olamazlar. Cennet seni doyuramaz; ateş seni korkutamaz. Mülkün sende kıymeti yoktur; yokluk seni düşündüremez. Hiçbir bağ seni, benden çekemez. Benden başkası seni meşgul edemez. Herhangi bir şekil seni eğlendiremez ve bana perde olamaz. Hiçbir yaratığın bende hakkı yoktur. Tabiî istek ve şahsî duygular burada yer alamaz.

Duration:00:39:05

Ask host to enable sharing for playback control

Hz. Musa ve yılan âsâ! / Kerem önder

4/8/2024
Kadir gecesi “Şu sağ elindeki nedir ey Mûsâ?” Taha 17 “Mûsâ dedi ki: “O benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. Onunla başka işlerimi de görürüm.” Taha 18 “Allah, “Onu yere at ey Mûsâ!” dedi.” 19 “Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!” 20 “Allah, şöyle dedi: “Tut onu. Korkma! Biz, onu yine eski durumuna döndüreceğiz.” Taha 21 “Asânı yere at!” Mûsâ atıp da onu yılan gibi kımıldanır görünce arkasına bakmadan dönüp kaçtı. (Allah dedi ki:) “Ey Mûsâ! Korkma, benim huzurumda peygamberler korkmaz.” Neml 10 Musa (موىس (adı açık olarak 124 defa geçer. Bir defa "Allah ile konuşan" olarak ima edilir. İbrahim (إبراهيم (adı açık olarak 69 defa geçer. "Allah'ın dostu" olarak ima edilmiştir “Allah Teâlâ, bu iki şeye işaret edince, onlardan herbirini, kesin bir mucize ve net akli bir delil kıldı ve o asayı, cansızlıktan, kerim olma (canlı olma) haline taşıdı. Binâenaleyh tek bir nazarla, bir cansız varlık, canlı bir varlık haline, katı bir cisim (olan el de), nurâni - latif bir varlık haline dönüştüğüne göre, Allah, üçyüz altmış gün, kulunun kalbine nazar ettiğinde, onun kalbinin ölüm demek olan isyandan, taat saadetine ve marifet nuruna dönüşmesinde şaşılacak ne var? O asâ, Hz. Musa´nın sağ elinde idi. Sağ elde oluşunun bereketi sayesinde o, bir ejderhaya, ve bir bürhân haline önüşmüştür. Mü´minin kalbi de "Rahman´ın iki parmağı arasındadır." Binâenaleyh Hz. Musa (a.s)´ın sağ eli için böyle bir bereket tahakkuk ettiğine göre, mü´minin kalbinin, Rahman´ın iki parmağı arasında oluşunun bereketi sayesinde, masiyet (günah) karanlığından, kulluk nûrûna geçmesinde şaşılacak ne var? Önemsiz birşeyden, çok kıymetli birşey meydana getirmek isteyen kimse onu eline alıp, etrafındakilere göstererek: "Bu nedir?" der. Onlar da: "O, falanca şeydir" derler. Daha sonra bu kimse, o şeyin en belirgin vasfını belirledikten sonra, onlara, "Bundan şunu şunu alın" der. Binâenaleyh Allah Teâlâ´da o asanın, meselâ yılana dönüşmesi; denize vurulmasıyla denizin yarılması; taşa vurulmasıyla, taştan kaynakların fışkırması gibi, o kıymetli mucizeleri ortaya koymak istediği için, asayı önce Hz. Musa´ya sorup, sanki ona "Ey Musa, şu elindeki şeyin gerçeğinin ne olduğunu ve ne zararı ne faydası olan bir ağaç olduğunu biliyor musun?" dedi ve daha sonra da onu büyük bir ejderhaya çevirdi. İşte böylece Allah Teâlâ, bu şekilde, insanların akıllarını, kudretinin mükemmelliğine ve azametinin sonsuzluğuna çevirdi. Çünkü O, insanlar nazarında en basit olan birşeyden, en büyük mucizeleri ortaya koymuştur. Cenâb-ı Hak, Hz. Musa (a.s)´a önce ilahi kelâmı ile konuşup, o da bundan dolayı dehşete korkuya kapılınca, onun bu dehşet ve hayretini giderip, onu teskin etmek için, onunla nsanların konuştuğu sözlerle konuştu. Bunun hikmeti şudur: Hz. Musa {a,s), Allah´ın huzurunda dehşete kapılınca, Aziz olan Allah, onun bu dehşetini gidermek istedi ve ona kolayca cevab vereceği asasını sordu. İşte mü´minin durumu da böyle olur. Haşrolup Rabbisinin huzuruna vardığında, dehşet ve korkuya düşecek ve utanma hissi, konuşmasına engel olacaktır. İşte o zaman Allah Teâlâ ona, dünyada iken çok iyi bildiği şeyi, yani tevhidi sorar. Buna cevap verebilince, o ürkekliği ve korkusu zail olur. Bu sorunun faydası, Hz. Musa´yı, ejderhaya çevirildiğinde o asadan korkmaması İçin, onun bir ağaç olduğunu iyice anlatmaktır. "Namaz kılan, Rabbi ile fısıldaşır" “Rahim Rab´den sözlü bir selâm (vardır o mü’minlere)” Hz. Musa (a.s) "Benim asam" deyince, Allah Teâlâ, "Onu yere bırak" dedi. O da, Allah´ın dışında kalan herbir şeye iltifat edip, değer vermenin Allah´dan alıkoyacağını ve o şeyin adeta kendisini öldürüp yok edecek bir yılan gibi olduğunu anlasın diye, o asâ, attığında birden koşup duran (hızla hareket eden) bir yılan oluverdi. İşte bundan ötürü, Hz. İbrahim (a.s): "Alemlerin Rabbi müstesna, onlann hepsi benim düşmanım" dedi (Şuâra, 77)

Duration:00:43:10

Ask host to enable sharing for playback control

İlahi - Bu ne telaş Ey Ramazan; yine geldin, gidiyorsun! / Kerem Önder

3/30/2024
Bu ne telaş Ey Ramazan; yine geldin, gidiyorsun! / Kerem Önder 07.06.2018 Bu ne telaş Ey Ramazan Duyamadım ne diyorsun? Şu nefsin düzenin bozan Yine geldin gidiyorsun. Yağmur gibi yağdın bittin Rüzgâr gibi değdin bittin Şu boynumu eğdin bittin Yine geldin gidiyorsun Üçtü beşti kadir geldi Hamza ile Bedir geldi Tam yanıma Hızır geldi Sen bıraktın gidiyorsun Yaprak yaprak koparıldın Kıymet bilmeze darıldın Ben sarıldım sen ayrıldın Mahzun ettin gidiyorsun Bayrama erecek miyiz? Bir şerbet içecek miyiz? Yine görüşecek miyiz? Yoksa neden gidiyorsun? Kerem Önder

Duration:00:02:14

Ask host to enable sharing for playback control

Rüyalanmak, duş almak, sakız çiğnemek... - Oruç hakkında tüm sorular! / 14.04.2024 / Kerem Önder

3/28/2024
Rüyalanmak, duş almak, sakız çiğnemek... - Oruç hakkında tüm sorular! / 14.04.2024 / Kerem Önder

Duration:00:28:06

Ask host to enable sharing for playback control

Şiir - Üç İlah olur mu? - Kiliseye reddiye / Kerem Önder

3/23/2024
Üç İlah olur mu? - Kiliseye reddiye - Şiir / Kerem Önder 18.04.2014 * Peki, üçleme inancı nasıl ortaya çıktı? * Hristiyanlık, Hz. İsa'nın Allah katına alınışının ve bu dinin Yahudilerin dünyasından çıkıp putperest dünyaya doğru yayılışının ardından farklılaşmaya başladı * Kur’an'a göre Hristiyanların baba, oğul, kutsal ruhtan oluşan üçleme. 3 İLAH OLUR MU? (KİLİSEYE) Özrün kabahatten beter, Yorulan, Allah olur mu? Artı! Eksi! Ne bu peder? Üç tane İlah olur mu? Majestesi, ekselansı! Günah silmece seansı! 'Baba', 'Oğul' neyin dansı? Üç tane İlah olur mu? Bir söz ette, dolu olsun, İdrâkime yolu olsun. Eşi yok ki, oğlu olsun; Üç tane İlah olur mu? Gece ve gün değişmezken, İnsan cine dönüşmezken, İki ortak uyuşmazken, Üç tane İlah olur mu? Yıldız donar, güneş söner, Denizler dağları siler. Yer - gök birbirine girer, Üç tane İlah olur mu? Balı yapan kelebekmiş! 'Üç' aslında 'Bir' demekmiş! Kusacağım, ne yemekmiş! Üç tane İlah olur mu? Sus! söyleme, dilin yanar! Bu sinek ateşe konar! Bozulmamış Kitap sorar: "Üç tane İlah olur mu?" "Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş’ın Rabbi Allah, onların nitelemelerinden uzaktır, yücedir." (Enbiyâ 22) Kerem Önder 18 Nisan 2014 19:12

Duration:00:05:06

Ask host to enable sharing for playback control

İlahi - Sensin bize bizden yakın / Kerem Önder

3/22/2024
Sensin bize bizden yakın / Kerem Önder 01.03.2018 Sensin bize bizden yakın Görünmezsin Hicab nedir Çün aybın yok gökçek yüzün Yüzündeki nikap nedir Sen Buyurdun ey padişah Yehdillahu limen yeşa Şerikin yok senin haşa Suçlu kimdir azab nedir Hani bu mülkün sultanı Teni sensin hani canı Bu göz görmek diler anı Bu melce-ü meab nedir Rahim dürür senin adın Rahmanlığın bize dedin Asilere müştuladın La taknetü hitab nedir Yunus bu göz anı görmez Görenler hod haber vermez Bu menzile akıl ermez Bu kurduğun serab nedir

Duration:00:02:05

Ask host to enable sharing for playback control

Şiir - Vasiyetim; Ruhuma Kur'an okuyun! / Kerem Önder

3/21/2024
RUHUMA KUR'AN OKUYUN! 25.05.2016 Üstümü sarınca bir bez, Yanıma bir hâfız koyun. Övgü, yergi fayda etmez; Ruhuma Kur'an okuyun. Bilin ki Allah'ım tektir, Şu geçende gözüm yoktur. Günahım hayrımdan çoktur, Ruhuma Kur'an okuyun. İnsandır bu; kalkar, düşer. Nohutlar belada pişer. Tek sevaba muhtaç beşer; Ruhuma Kur'an okuyun. Hem okur, hem şerh ederdim, Tefsirine gönül verdim, Dinlemeyi çok severdim, Ruhuma Kur'an okuyun. Kapı çaldı, vakit geldi! Kulca yaşamak güzeldi. Kalbim onunla düzeldi, Ruhuma Kur'an okuyun. Sanmayın ki ölmem sandım! Hep bu güne hazırlandım. İşte evime uzandım; Ruhuma Kur'an okuyun... Kerem Önder 25 Mayıs 2016 13:20

Duration:00:02:10

Ask host to enable sharing for playback control

İlahi - Gelen şehri Ramazan'dır / Kerem Önder

3/19/2024
Gelen şehri Ramazan'dır - Beyit / Kerem Önder 14.03.2018 Hamdü sena günümüze; Eren, şehri Ramazan'dır. Recep, Şaban kapısından, Giren şehri Ramazan'dır. Merhameti yüce ile, Gözyaşımız dönsün sele. Raftaki Kur’an’ı ele, Veren şehri Ramazan'dır. Gül eden nefesimizi, Zikre veren sesimizi, Hevâ dolu nefsimizi, Kıran şehri Ramazan’dır. Lütfu sığmaz göğe-yere, Sıhhat gelir can-ü sere. Şeytanı bile zincire, Vuran şehri Ramazan'dır. On bir ayda yoktur eşi, Dertlilere deva işi, Ey günaha dalmış kişi! Çaren şehri Ramazan'dır. Mevlam, eriştir sonuna, Rahmet kıl, Kerem kuluna. Coş ey gönül, bugün sana, Yaren şehri Ramazan’dır…

Duration:00:02:50

Ask host to enable sharing for playback control

Şiir - Fetö’cüler rezil oldu! / Kerem Önder

3/5/2024
Fetö’cüler rezil oldu! - Şiir / Kerem Önder 01.04.2014 Cebrail'e oy vermeyen, Tornacılar rezil oldu ! Şantaj - montaj; koyvermeyen, Pornocular rezil oldu ! Ne yüzsüzlük, bu ne sülük? Çakma Mesih, nûru silik. Doymuyor da, cebi delik, Çantacılar rezil oldu ! Ağaç, çimen; ne kabulsüz ! Işık istiyor ampulsüz. Müslümana tahammülsüz, Cuntacılar rezil oldu ! Üç kuruşa etek giyen, Helal yoldan faiz yiyen ! "Aç başını, câiz!" diyen, Tangocular rezil oldu ! Siyah yüzlü biri döndü, Gözlerinin feri döndü, Beddualar geri döndü, Zurnacılar rezil oldu ! Diyalogmuş, kim bu Kamber? İçki, Kur'an, haç ve peder ! Kamyona bindi Peygamber! Fitneciler rezil oldu ! Bir ihanet ağı vurdu, Burdan çok uzağı vurdu. Allah'ın tuzağı vurdu, Darbeciler rezil oldu !... Kerem Önder 1 Nisan 2014

Duration:00:01:48

Ask host to enable sharing for playback control

Şiir - Mezhepsizlik mezhebinde! / Kerem Önder

3/4/2024
Mezhepsizlik mezhebinde! / Kerem Önder 07.08.2014 Şu sünnetten kopan var ya, Mezhepsizlik mezhebinde! Hevâsına tapan var ya, Mezhepsizlik mezhebinde! Kafayı sokmuş çoraba, Tekerleksiz bir araba! Odun gibi sert ve kaba, Mezhepsizlik mezhebinde! Bir istismâr, suistimal, Ne ilmi var, ne bi kemal. 'Mezhep şirktir!' diyen şu mal, Mezhepsizlik mezhebinde! Bence biraz üşütmüş o, Hocasından işitmiş o, Peygamberle eşitmiş o! Mezhepsizlik mezhebinde! Dün müslüman olmadık biz, Bin yıldır İslam ceddimiz. Dimağı sulanmış keriz, Mezhepsizlik mezhebinde! Yoksa hala başı dik mi? 'Alimlere sorun' hükmü? 'Sünnet olmam!' demiş, çok mu? Mezhepsizlik mezhebinde! Şu âyeti benden duyun; "Bana uyanlara uyun" Kurda doğru koşan koyun, Mezhepsizlik mezhebinde! * "...Bana yönelenlerin yoluna uy..." (Lokman 15) Kerem Önder

Duration:00:01:53

Ask host to enable sharing for playback control

İlahi - Arayı arayı bulsam izini / Kerem Önder

3/3/2024
Arayı arayı bulsam izini / Kerem Önder 24.12.2016 Arayı arayı bulsam izini, İzinin tozuna sürsem yüzümü. Hak nasip eylese görsem yüzünü, Ya Muhammed canım arzular seni. Bir mübarek sefer olsada gitsem Kabe yollarında kumlara batsam Hup cemalin bir kez düşte seyretsem Ya Muhammed canım arzular seni. Zerrece kalmadı kalbimde hile Sıtk ile girmişim ben hak yola Ebu Bekir, Ömer, Osman'da bile Ya Muhammed canım arzular seni. Ali ile Hasan Hüseyin anda, Sevgisi gönülde, muhabbeti canda. Yarın mahşer gününde, ulu divanda Ya Muhammed canım arzular seni. Arafat dağıdır bizim dağımız Anda kabul olur bizim duamız Medine'de yatar Peygamberimiz Ya Muhammed canım arzular seni Yitirdim o dostu bilmem ne yanda? Sevgisi gönülde, muhabbet canda. Yarın mahşer günü ulu divanda, Ya Muhammed canım arzular seni. Yunus senin methin eder dillerde, Sevilirsin bütün bu gönüllerde. Ağlayı ağlayı gurbet ellerde, Ya Muhammed canım arzular seni. Yunus Emre

Duration:00:02:53

Ask host to enable sharing for playback control

Şiir - 15'liğin tokadı! / Çanakkale / Kerem Önder

3/2/2024
15'liğin tokadı! / Çanakkale / Kerem Önder 19.03.2016 ÇANAKKALE - TİTREYİŞ Dün yiğitler kazandı, bugün itler harcıyor; Şu biracı gençliğin haysiyeti gırcıyor! Ah o şehid onbeşlik seni böyle görseydi, Omzunu silkeleyip yüzüne tükürseydi... "Şu gördüğüm, sen misin uğruna kan döktüğüm? Senin gibi içerdi iflâhını söktüğüm! Nedir sendeki bu hal, kafire benzemişsin? İçkiyi su bellemiş, domuz eti yemişsin! Kulaklarında küpe, boğazında gerdanlık; Kadına dönüşmüşsün, bu nasıl müslümanlık? Çanakkale yurduna baharımı verdim ben, Kurşunların altına seccademi serdim ben. Toprakla abdest alıp kuru ekmekle doydum, Gönüllü can vermeye varıp kellemi koydum. Özgürlük mevzu bahis; ne okulu, ne işi? Sağ bacağım kopmuşken duymam ağrıyan dişi. Titre ve kendine gel, benze artık Atana, Yeter, hakaret etme şu toprakta yatana..." Kerem Önder

Duration:00:03:29

Ask host to enable sharing for playback control

"Kıyameti gizleyecektim!" / Kerem Önder - TrabzonKıyameti gizleyecektim!'' / Kerem Önder - Trabzon

3/1/2024
Berat Gecesi “Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim.” Taha 15 “Buna inanmayan ve nefsinin arzusuna uyan kimseler, seni ondan (ona hazırlanmaktan) sakın alıkoymasın, sonra helâk olursun!” Taha 16 “İşte Cenâb-ı Hak bundan ötürü, onun peşinden: "Hiç şüphesiz o kıyamet gelecektir" buyurmuştur. Çükü kıyamet mükâfaatlandırma ve cezalandırma zamanıdır. "Hiç şüphesiz saatin (kıyametin) bilgisi Allah katındadir" (Lokman 24) Ebu´l-Feth el-Mevsıli şöyle der: "Ayetteki bu tabir, "Ben onu neredeyse açıklayacağım" manasındadır. Bu ifadenin özü şudur. "Onun gizliliğini gidermem yakındır" Kıyametin ve ölüm vaktinin gizlenmesinin hikmeti nedir? Cevab: Çünkü Hak Teâlâ tövbelerini kabul edeceğini vadetmiştir. Kul şayet öleceği vakti bilebilseydi, bu vakit yaklaşıncaya kadar günahlarla meşgul olur, sonra tevbe eder ve günahlarının cezasından halas olup kurtulurdu. Böylece de ölümün zamanını bildirmek, günah işlemeye bir teşvik gibi olmuş olurdu ki, bu caiz değildir. Eğer kıyamet olmasaydı, itaatkâr, âsiden; iyilik yapan da kötülük yapandan ayırdedilemezdi. Bu ise caiz değildir. İşte Cenâb-ı Hak, "Yoksa Biz iman edip de güzel güzel amel edenleri, yeryüzünde fesad çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yahut muttakileri, sapıklar gibi mi sayacağız?" (su, 28) ayetiyle kastetiği de budur. Ebu Müslim: Bunun, "Ona yani kıyamete inanmayan, seni ondan, yani sana emretiğimiz namazdan alıkoyup menetmesin" şeklindedir. Buna göre birinci zamir "namaza", ikincisi de kıyamete raci olmuş olur. Kâfirlerin alıkoymaları, insanın dini bakımdan gevşemesinin neticesidir. Bu tıpkı, insanın, birisini görmekten ve huzuruna gelmekten nehyetmek -aksadı ile, "seni burada görmeyeyim" demesi gibidir. İşte burada da böyledir. Sanki, "Gevşek olma. Dini hususlardan sebatlı, tavizsiz ve güçlü ol" denilmek denmiştir. Ayet, akaid ilmini öğrenmenin farz olduğuna delâlet eder. Çünkü ayetteki, "Seni alıkoymasınlar" ifadesi, o Peygamberin dini hususlarda taviz vermemesine vanp dayanır. Binâenaleyh bu salâbet-i diniyye ite, eğer takliden kastedilmiş olursa, o, bu hususta bâtıl yolda olan ile, hak yolda olanı birbirinden i. rdedemez. Binâenaleyh bununla, hasmı Kendisini dini bakımdan yanıltmayıp aksine Kendisinin, batılı savunanı batılından vazgeçirebilmesi için, delilleri ortaya koymada ve şüpheleri bertaraf etmede salâbetli {güçlü ve tavizsiz) olması kastedilmiştir.” Razi Tefsir "Allah'ın yaratmasını görüp durduğu halde. Allah'ın varlığından şüphe eden kimseye çok şaşarım; ilk yaratılmayı bildiği halde (kıyametin kopmasından sonraki) dirilmeyi inkâr edene şaşarım; her gün ve gece ölüyor ve tekrar diriİiyorken yani uyuyup tekrar uyanıyorken ölümden sonra tekrar dirilmeyi ve haşrı inkâr edene şaşarım. Cennete ve oradaki nimetlere inandığı halde, (sadece) aldanış yurdu olan bu dünya için koşuşturana şaşanm ve başlangıcının atılmış bir damla meni, sonunun da tiksindirici bir leş olduğunu bildiği halde kibirlenen ve övünen kimseye şaşarım." Hadis Ateistlerin her yerde ben ateistim diye belirtme ihtiyacı bir çığlıktır. Biri beni kurtarsın diyor! Mantıklı bir insan Allah'ın varlığına inanmalı. Eğer Allah varsa kazanacak çok şeyi var, eğer Allah yoksa kaybedecek hiç bir şeyi yok. Mantıksız olan bir insan Allaha inanmaz. Eğer Allah yoksa kazanıcak hiçbir şeyi olmaz. Ama eğer Allah varsa kaybedecek çoook şeyi var. “Cennet halkı kıyamet günü Âdem’in suretinde, otuz üç yaşında, bıyıklı, bedenleri kılsız ve karagözlü bir sima hâlinde haşr edilirler. Sonra cennette bulunan bir ağacın yanına götürülürler ve ondan elbise giyinirler, artık ne elbiseleri eskir ve ne de gençlikleri kaybolur.” (Kenzu’l-Ummal, H. No: 39383).

Duration:00:46:43

Ask host to enable sharing for playback control

Şiir - Evlerimiz var bizim; Eller değmemiş evler / Kerem Önder

2/28/2024
EVLERİMİZ VAR BİZİM / 12.02.2015 / Kerem Önder Evlerimiz var bizim, Eller değmemiş evler! Göklerde hazırlanmış, Tarif ediyor Rehber. İçinde binbir oda, Sanki sâkini devler. Döşekleri inciden, Kapıları mücevher. Ne açlık, ne tokluk var, Zevke bütün nimetler. Altından ırmak akar, Baldan, sütten nehirler. Çalışmak, yorulmak yok, Ne uyku, ne ölümler. Bütün sorgular bitmiş, Ne sınav, ne ödevler. Fatura ve hesap yok, Musluktan akan Kevser. Afetler öldü artık, Ne deprem, ne alevler. Ne hastalık yakalar, Ne de zorlu görevler. Mimarın vaadi var, Övgüler ve yeminler. Evlerimiz var bizim, Misafiri Peygamber... Kerem Önder

Duration:00:01:35

Ask host to enable sharing for playback control

İlahi - Dinmez ahım / Kerem Önder

2/27/2024
Dinmez ahım / Kerem Önder 05.04.2017 Canım içre can buldum, Gayrı canan istemem, Gönülde mesken oldum, Başka mekan istemem. Ağladım olmadı, Sızladım olmadı, İnledim olmadı, Şu cihanda dinmez ahım. Yandım, yandım köz oldum, Gam-ı efgan istemem, Rahmette vuslat buldum, Başka ihsan istemem. Ağladım olmadı, Sızladım olmadı, İnledim olmadı, Şu cihanda dinmez ahım.

Duration:00:01:55

Ask host to enable sharing for playback control

Şiir - Kalbi gavur tarafında! / Kerem Önder

2/26/2024
KALBİ GAVUR TARAFINDA! 01.08.2014 Yeni bir tür çıktı burda, Kalbi gavur tarafında! Namazı, orucu var da, Kalbi gavur tarafında! Küfre karşı süt ve liman, Omurgasız, kof bi saman. Adı, 'ılımlı müslüman!'; Kalbi gavur tarafında! Keyfe düşkün, helal yetmez, Malboro'dan feda etmez. Kolasına laf söyletmez, Kalbi gavur tarafında! Ilım, mılım, neyin nesi? Mahkûmiyet kâfilesi. Yahûdinin projesi, Kalbi gavur tarafında! Susuz çölün kör koyunu, Rüyâ, Peygamber oyunu! Ne bu diyalog kamyonu? Kalbi gavur tarafında! Akıl gitti, vaat doldu, Her başı bir bela buldu. Koca Mısır esir oldu; Kalbi gavur tarafında! Tıpış, tıpış yürü bana, Aslına dön, öfkem sana! Ya bu Suud kimden yana? Kalbi gavur tarafında! Kerem Önder

Duration:00:01:15

Ask host to enable sharing for playback control

İlahi - Hakk yarattı alemi, aşkına Muhammed'in... / Kerem Önder

2/25/2024
Hakk yarattı alemi, aşkına Muhammed'in... 12.03.2018 Hak yarattı alemi aşkına Muhammed'in, Ay ve günü yarattı şevkine Muhammed'in. Ol dedi oldu alem, yazıldı levhi kalem, Okundu hatmi kelam şanına Muhammed'in. Hep erenler geldiler, dergaha yüz sürdüler, Tevhit zikri ettiler nuruna Muhammed'in. Veysel Karani andı, ahir yine özendi, Sekiz uçmak bezendi aşkına Muhammed'in. Feriştahlar geldiler, saf saf olup durdular, Beş vakt namaz kıldılar aşkına Muhammed'in. Havada uçan kuşlar, yeşerir dağ ve taşlar, Yemiş verir ağaçlar aşkına Muhammed'in. İmansızlar geldiler, ondan iman aldılar, Beş vakt namaz kıldılar aşkına Muhammed'in. Yunus kim ede methi, över Kuran ayeti, An ve ver salavatı aşkına Muhammed'in. Yunus Emre

Duration:00:02:21

Ask host to enable sharing for playback control

İlahi - Bugün Berat günü, bugün af günü... / Kerem Önder

2/24/2024
BUGÜN BERAT GÜNÜ, BUGÜN AF GÜNÜ 19.04.2019 Tövbe ile yönel O Yaradana, Bugün Berat günü, bugün af günü. Rahmet nazarıyla bakacak sana, Bugün Berat günü, bugün af günü. Hani âsi oldun, günah işledin, Hani isyan ile haram düşledin, Hani "Namaz" dedi; "Ben kılmam" dedin; Bugün Berat günü, bugün af günü. Peygamber şefaat edecek ola, Zehirlerden kaçıp yönelsen bala, Sağlam elle tutun bu yüce dala, Bugün Berat günü, bugün af günü. Her sevaba yirmi bin hayır verir, Gönlünü veren kul böyle eğlenir, Sabaha varınca böyle sevinir, Bugün Berat günü, bugün af günü. Kusurunu bilsin sadece Mevlâ, Mahçup olup yönel yüce Allah'a. Boynunu bük sadece O ilaha; Bugün Berat günü, bugün af günü... (BU BEYİT, DOĞAÇLAMA OKUNMUŞTUR)

Duration:00:04:00

Ask host to enable sharing for playback control

Şiir - Yüzü kömür kaplı biri / Soma maden faciası! / Kerem Önder

2/23/2024
Şiir - Yüzü kömür kaplı biri / Soma maden faciası! / Kerem Önder 01.06.2014 * Şehitler beş kısımdır: Bulaşıcı hastalığa yakalanan, ishale tutulan (karın ağrısından), suda boğulan, göçük altında kalan ve Allah yolunda savaşırken şehit olanlar." (Buhârî, Cihâd 30; Müslim, İmâre 164)

Duration:00:01:02

Ask host to enable sharing for playback control

İlahi - Tedbirini terkeyle, takdir Hüdâ’nındır / İhramcızade ft. Kerem Önder

2/22/2024
* İlahi Sözleri: Tedbirini terkeyle takdir Hüda'nındır Sen yoksun o benlikler hep vehm ü gümanındır Birden bire bul aşkı bu tuhfe bulanındır Devran olalı devran erbab-ı safanındır Aşıkta keder neyler? Gam halkı cihanındır Koyma kadehi elden söz Pir-i muganındır... Meyhaneyi seyrettim uşşaka mataf olmuş Teklif ü tekellüften sükkanı maaf olmuş Bir neşe gelüp meclis bi havf u hilaf olmuş Gam sohbeti yad olmaz meşrebleri saf olmuş Aşıkta keder neyler? Gam halkı cihanındır Koyma kadehi elden söz Pir-i muganındır... Ey dil sen o dildara layık mı değilsin ya? Da'va-yı mahabbete sadık mı değilsin ya? Özrü nedir Azra'nın Vamık mı değilsin ya? Bu gam ne gezer sende? Aşık mı değilsin ya? Aşıkta keder neyler? Gam halkı cihanındır Koyma kadehi elden söz Pir-i muganındır... Mahzun idi bir gün dil meyhane i ma'nade İnkara döşenmiştim efkar düşüp yade Bir pir gelüp nagah pend etti alel- ade Al destine bir bade derd ü gamı ver bade Aşıkta keder neyler? Gam halkı cihanındır Koyma kadehi elden söz Pir-i muganındır... Bir bade çek efzun kap mecliste zeber-dest ol Atma ayağın taşra meyhanede pa- best ol Alçağa akar sular Pay i huma düş mest ol Pür cuş olayım dersen Galib gibi düş mest ol Aşıkta keder neyler? Gam halkı cihanındır Koyma kadehi elden söz Pir-i muganındır... Şeyh Galib * Aşıkta keder neyler, Gam halkı cihanındır...

Duration:00:03:22