Apokrif Podcast

Hayvanlara bulaşan ölümcül bir virüs ve onların ortadan kalkması.. Besin zincirinde, etinden faydalanılan hayvanların yerini ise insanların aldığı ve yamyamlığın meşrulaştığı bir hikâye. Kıyısından köşesinden hayvan meselesine değinilen, Apokrif Podcast'in 36. bölümünde, koronavirüs ve karantina zamanlarında, Arjantinli yazar Bazterrica'nın ilginç romanı Leziz Kadavralar hakkında konuşuldu.

Karantinadan çıkmış gibi gözüken ama sözde karantinasını da devam ettiren, gündelik hayatın akışına yedirilmiş bir pandemi ile karşı karşıyayız. Her şeye alışabilen insan ölümcül bir virüsle de yaşamaya alışmış gibi duruyor. İzole edilmeyle kamuya açılmanın, kamuda olmanın birlikte yürüdüğü bu araftalık hâllerinde hikâye nasıl gidiyor?

Dördüncü sezonu tamamen koronavirüsü pandemisine ayrılan Apokrif Podcast'in otuz dördüncü bölümünde "normalleşme" adı altında karantinadan yeni yeni çıkmaya çalışan insanın hâli ve karantina sonrasında neler olabileceği hakkında konuşuldu.

Apokrif Podcast’in otuz üçüncü bölümünde, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Portekizli yazar José Saramago'nun Körlük adlı kitabı üzerine konuşuldu. Sohbet sırasında, değerler ve düzenin yitiminde insanın alabileceği hâl, "bilge olan"ın özgürleştiriciliği, kötülük probleminin "kötü" kullanılması gibi hususlara temas edildi.

Apokrif Podcast’in otuz ikinci bölümünde, pandemi ile mücadelesinde belirli bir aşamayı geçmiş ve onunla yaşamaya yavaştan alışmış karantinadaki insanının içinde bulunduğu ruh hâli üzerine sohbet edildi.

Apokrif Podcast’in otuz birinci bölümünde, Albert Camus'nün 1947 yılında yayımlanan ve Cezayir'deki bir kentte meydana gelen veba salgınını anlattığı romanı Veba üzerine sohbet edildi. Yetmiş yıldan fazla bir süre önce Veba'da anlatılan onca mesele şüphesiz bugün insanlığın tecrübe ettiği koronavirüs günleri ile oldukça benzer.

Apokrif Podcast’in üçüncü sezon finali olan otuzuncu bölümünde, 2020'nin başında Çin'in Wuhan kentinde başlayan ve kısa süre içinde tüm dünyaya yayılan koronavirüs üzerine konuşuldu. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in yirmi dokuzuncu bölümünde, programın “Portre” formatının üçüncüsü gerçekleştirildi. 1977'de kurulan Joy Division grubunun vokalisti ve söz yazarı Ian Curtis, kendine has tarzı, sıkı söz yazarlığı ve intiharına giden süreçte başından geçenler, Anton Corbijn'in yönetmenliğinde çekilen 2007 yapımı Control filmi üzerinden konuşuldu. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in yirmi sekizinci bölümünde, Lionel Shriver'ın 2003'te yayımlanan aynı adlı ödüllü kitabından uyarlanan ve İskoç yönetmen Lynne Ramsay'in beyaz perdeye aktardığı, 2011 yapımı psikolojik gerilim filmi We Need to Talk About Kevin filmi üzerinden, ebeveyn-çocuk ilişkisi, anne rolünü üstlenen kadın ve bu rolü ona biçen meseleler etrafında sohbet edildi. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in yirmi yedinci bölümünde, Talha Dereci ve Şeyma Nur Kırmızı, 2019 yılında Türkiye’de ve dünyada gelişen olaylardan kendilerince önemli olan bazı konular belirlediler ve sohbet bunun üzerine gerçekleşti. Belirlenen konular; post-truth meselesi, ekonomik kriz, medyanın dili, Haluk Bilginer'in Emmy Ödülleri konuşması ve poşetlerin paralı olması hususu. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in yirmi altıncı bölümünde, Fransız aristokrat Marquis de Sade'ın 1785 tarihli aynı isimli romanından 1975'de Pier Paolo Pasolini tarafından sinemaya uyarlanan ve sinema tarihinin "en rahatsız edici" filmlerinden kabul edilen Salò ya da Sodom'un 120 Günü adlı film üzerine Sade'ın da görüşleri ıskalanmadan konuşuldu. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in yirmi beşinci bölümünde, 72. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülü alan Bong Joon Ho'nun Parasite filmi ele alındı. Sohbet sırasında filme dair yaygın görüşlerin biraz dışına çıkarak yoksul olanın nelerden yoksun olduğu sorusuna cevap aranmaya çalışıldı. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in yirmi dördüncü bölümünde, Instagram, yarattığı yaşam biçimi, kullanıcılarının benlik sunumları, kaygıları ve gayeleri, girdikleri yol ve çıkamadıkları yollardan bahsedildi. Sohbet sırasında "yeni gelin"ler, Instagram anneleri, kişisel gelişimciler ve Instagram'da öne çıkan benzer nitelikteki diğer fenomen tiplere de değinildi. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in yirmi üçüncü bölümünde, Fransız aydınlanma hareketinin önemli filozoflarından Denis Diderot'un kaleme aldığı, manastıra kapatılan ve rahibe olmak istemeyen genç bir kızın trajik hikâyesinin anlatıldığı Rahibe romanı ve roman üzerinden insanın kendisine ve içinde bulunduğu topluma karşı olan "özgürlük mücadelesi" üzerine sohbet edildi. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in yirmi ikinci bölümünde, dünyada bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki ülkede yasal olan, birçok açıdan derinlikli tartışmalara gebe olan, sınırlı ve kısa bir tanımla ifade edilecek olursa "kişinin ölme hakkı" olarak tanımlanabilecek ötanazi üzerine sohbet edildi. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in üçüncü sezonun açılış bölümü olan yirmi birinci bölümünde, bitmek bilmeyen, sonu gelmeyen bir insanlık meselesi ele alındı: Kadına şiddet ve kadın cinayetleri. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in ikinci sezonunun finali olan yirminci bölümünde, İsveçli oyun yazarı ve film yönetmeni Ingmar Bergman'ın 1957 yapımı Det sjunde inseglet [Yedinci Mühür] filmi üzerine konuşuldu. Filmin sularında yüzerken, Bergman'ın dikkat çektiği düşünülen; yaşamın anlamı, insanın ölüm karşısındaki çaresizliği, tanrının sessiz kalışı, inançları yara almış insanın ruh hâli gibi meselelere temas edildi. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in on dokuzuncu bölümünde, programın “Portre” formatının ikincisi gerçekleştirildi. 19. yüzyıl Londra'sındaki Joseph Merrick'in gerçek ve şaşırtıcı hayat öyküsü, David Lynch'in 1980 yapımı ABD - İngiltere ortak yapımı The Elephant Man [Fil Adam] filmi üzerinden konuşuldu. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in on sekizinci bölümünde, varoluşçuluğun edebiyattaki en önemli örneklerinden biri olan Albert Camus'nün Yabancı romanı üzerine odaklanıldı. Roman üzerinden insanın kayıtsızlık haline, dünyadan kopuşuna, toplumun "normal"lerinin dışında bir anlam inşa etme hâllerine temas edildi. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.

Apokrif Podcast’in on yedinci bölümünde, kötülük meselesine odaklanıldı. Kötülük üzerine konuşurken, onun nasıl tanımlanabileceği sorusu yanında sıradanlığı, kaynakları, insan doğasındaki konumu ve onun karşısında insanların nasıl bir tavır sergilediği gibi farklı noktalara da temas edildi. Programın detayına apokrifpodcast.com adresinden ulaşılabilir.