
IPI Press Freedom Podcasts
News & Politics Podcasts
Join the conversation on the future of quality journalism and the obstacles for a free press
Location:
Austria
Genres:
News & Politics Podcasts
Description:
Join the conversation on the future of quality journalism and the obstacles for a free press
Twitter:
@globalfreemedia
Language:
English
Website:
https://ipi.media/
Episodes
MFRR in Focus: Ariane Lavrilleux and the case of source protection in France
9/28/2023
Today, we turn to the case of Ariane Lavrilleux, a French investigative journalist with the non-profit investigative media outlet Disclose.
On September 19, French police raided Lavrilleux’s home in Marseille, confiscating equipment and ultimately placing her under arrest. Under French law, police may detain anyone for up to 48 hours without pressing charges, thanks to which security forces were able to hold the journalist behind bars for a total of 39 hours. Prosecutors suspected her of having disseminated defence secrets, through an investigation on French special operations in Egypt, which was published in 2021.
Guests: Mathias Destal, co-founder and editor-in-chief of Disclose.
Producer and Host: Karol Łuczka, Advocacy and Monitoring Officer at IPI.
Editor: Javier Luque, head of digital communications at IPI.
Related links:
France: IPI condems the arrest of investigative journalist Ariane Lavrilleux
Duration:00:20:08
Yıldız Yazıcıoğlu ile MHP’nin kendisini hedef göstermesi üzerine
9/6/2023
Sunucu: Cansu Çamlıbel | Konuk: Yıldız Yazıcıoğlu
Özgür Sohbetler’in 39. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, meslektaşı Yıldız Yazıcıoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin kendisini hedef göstermesinden hareketle ülkedeki bağımsız gazetecilik alanının giderek daha çok bastırılmasını konuştu.
Yazıcıoğlu, 24 Ocak 2023 tarihinde MHP’nin grup toplantısının ardından suikasta uğrayan eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş hakkında bir soru sormak isteyince MHP lideri Devlet Bahçeli “Hadi işine bak” şeklinde yanıt verdi. Ardından Yazıcıoğlu uzaklaşmaya çalışırken MHP vekilleri tarafından itildi.
Yazıcıoğlu, gazetecilerin mesleki ve toplumsal sorumluluğunun siyasetçilere soru sormak olduğunun altını çizerken olayın yaşandığı dönemde bunun üzerinde durmamasını şu sözlerle anlattı: “O günlerde ben sadece bir kez açıklamada bulundum, buradaki gerekçe korku veya çekince değildi. Buradaki gerekçe gazetecilerin haber öznesi olmaması gerektiğinden hareketle duyduğum ilkesel bir yaklaşımdı.”
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin (AB) maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:36:26
(Resul Temur) Alternatif medya ve Kürt basınına yönelik yargı tacizi
7/24/2023
Sunucu: Cansu Çamlıbel | Konuk: Resul Temur
Özgür Sohbetler’in 38. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, basın özgürlüğü alanında çalışan Avukat Resul Temur ile alternatif medya platformlarının dönüşümünü ve Kürt basınına yönelik yargı tacizini konuştu.
2016 yılından itibaren Kürt basınının da içinde bulunduğu muhalif medya oluşumlarının sosyal medya ve YouTube gibi alternatif medya kanallarını kullanmak zorunda bırakıldığını ifade eden Temur, Kürt medyasının da bu durum karşısında prodüksiyon şirketleri üzerinden gazetecilik faaliyetlerini yürütmeye çalıştığını aktararak “Gazeteciler, yarattıkları içerikler sebebiyle değil, alternatif medya kanalları yaratmaları sebebiyle yargı tacizinin hedefi oluyor” ifadelerini kullandı.
Gazetecilere yönelik bu yargı tacizinde yargının, hukuki denetim mekanizmasına tâbi olmayan "açık tanık" ve "gizli tanık" kullanımına sık sık başvurduğunun da altını çizen Temur, tanıkların bu koşullar altında davalara müdahil olmasının yargı bağımsızlığının önüne geçtiğini ifade etti.
Temur’a göre iktidarın Kürt basınına yönelik yargı tacizi, son yıllarda şekil ve dozaj değişikliğine uğradı ancak hiçbir dönem duraksamadı. Kürt gazetecilere yönelik tutumun özellikle son 10 yıl içerisinde değiştiğini, tekil gözaltı ve tutuklamaların yerini toplu gözaltı ve tutuklamalara bıraktığını ifade eden Temur, “Kürt gazetecilere yönelik bir operasyon ya da soruşturma başlatıldığında, gazeteciler dosya dışı tanıklık ve belgelerle birlikte fiillerinden ziyade Kürt basını çatısı altında çalışıyor olmaları sebebiyle yargılanıyor ve cezalandırılmak isteniyorlar” diye konuştu.
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin (AB) maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:28:43
(Yıldız Tar) İktidar ve LGBTİ+ hareketine yönelik baskı politikaları
6/23/2023
Sunucu: Cansu Çamlıbel | Konuk: Yıldız Tar
Özgür Sohbetler’in 37. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, meslektaşı ve KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar ile Türkiye’de LGBTİ+ hareketinin dününü, bugününü ve geleceğini konuştu.
Tar’a göre Türkiye’de LGBTİ+ hareketine bakış, iki farklı dönemi kapsıyor. İlk dönem, 2010’lu yıllara kadar süren “görmezden gelme”, ikincisi ise LGBTi+ toplumunun 2013 yılındaki Gezi Parkı olaylarına aktif katılımı sonrasında başlayan “savaş ilan etme” dönemi.
Bu doğrultuda özellikle 2015 yılından bu yana LGBTİ+ dernekleri ve sivil toplum üzerindeki baskının iktidar tarafından kademeli olarak artırıldığına dikkat çeken Tar, geçtiğimiz Mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri sonrasında iktidarın LGBTİ+ hareketine yönelik baskıyı daha da artıracağına ve gündemdeki bazı yasal değişiklikleri kullanarak LGBTİ+ karşıtı politikaları kalıcı hale getirmeye çalışacağını düşündüğünü aktardı.
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin (AB) maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:32:12
(İlhan Taşçı) RTÜK’ün iktidarın propaganda aygıtına dönüşmesi üzerine
5/19/2023
Özgür Sohbetler’in 36. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, meslektaşı İlhan Taşçı ile Türkiye’de 14 Mayıs seçimlerine giren siyasi partilerin nasıl bir medya düzeni içinde kampanya yapmak durumunda bırakıldıklarını analiz etti.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) CHP’li üyesi Taşçı, bugünkü medya kontrolü açısından iktidarın kullanışlı bir aygıtı haline gelmiş olan RTÜK’ün asıl kuruluş amacının Avrupa Birliğine entegre olacak Türkiye’yi yayıncılık dünyasına hazırlamak olduğunu hatırlattı. RTÜK’ün basın özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırması gibi yasal misyonlar yüklenmiş bir üst kurul olduğunu söyleyen Taşçı, mevcut üye yapısı devam ettiği sürece RTÜK’ün özerkliğinden söz edilebilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
• Türkiye’de medya sansürünün yapısallığı • 14 Mayıs seçimleri bağlamında RTÜK’ün taraflılığı • RTÜK’ün medya ortamını özgürleştirme görevini yitirmesinin altında yatan nedenler • Türkiye’de kamu yayıncılığının yeniden inşası için atılması gereken adımlar
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:34:56
(Serdar Özsoy) Deprem bölgesinde serbest gazeteci olmak
4/4/2023
Host: Cansu Çamlıbel | Konuk: Serdar Özsoy
Özgür Sohbetler’in 35. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, meslektaşı Serdar Özsoy ile 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde sahada serbest gazeteci olmanın zorluklarını ve avantajlarını konuştu. Özsoy ayrıca serbest foto muhabirliğinin mesleki sürdürülebilirliği açısından dayanışmanın öneminin yanı sıra siyasi kutuplaşma ve sansürün gazetecilik için yarattığı sorunlara da değindi.
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:27:27
(Nazlan Ertan) Absürt bir davanın absürt süreci: Retweet’ten beş yıl ile yargılanmak
2/21/2023
Host: Cansu Çamlıbel | Konuk: Nazlan Ertan
Özgür Sohbetler’in 34. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, meslektaşı Nazlan Ertan ile Twitter’da eleştirel bir paylaşımı “retweet” ettiği için beş yıla kadar hapis cezasıyla yargılandığı süreci konuştu.
17 Haziran 2021’de HDP İzmir İl Binasında bir saldırgan tarafından öldürülen Deniz Poyraz’ın babasına açılan davayı eleştiren bir paylaşımı “retweet” ettiği için kendisine açılan davanın “absürtlüğüne” dikkat çeken Ertan, dava savcısını hedef gösterdiği iddiasıyla karşılaşırken bahsi geçen savcının adını ilk defa iddianamede gördüğünü belirtti ve bu tweetin nasıl böyle bir suçlamaya konu olabildiğini anlamakta çok zorlandığını ifade etti.
Davası beraatla sonuçlan Ertan, son olarak bu ve bunun gibi süreçlerde mesleki dayanışmanın öneminden bahsetti: “Gazetecilik mesleği iyi insanların dayanışmasıyla ayakta duruyor.”
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:23:48
(Nedim Türfent) Hak odaklı haberciliğin susturulma çabalarına karşı dayanışmanın önemi
12/30/2022
Host: Cansu Çamlıbel | Konuk: Nedim Türfent
Özgür Sohbetler'in 33. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, meslektaşı Nedim Türfent ile Türkiye’nin içinde bulunduğu baskı döneminde iktidarın özellikle Kürt gazetecilerine karşı hak ihlallerini konuştu.
2016’da KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) gazeteciliğe başlayan Nedim Türfent, 2015'te Van'da özel harekât polislerinin Kürt ve Türk işçilerden oluşan bir gruba kötü muamelesini haberleştirdiği nedeniyle 8 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Kasım 2022'de tahliye olan Türfent, özgürlüğüne kavuşmasının ardından IPI Özgür Sohbetler'de yaptığı haberin detaylarını ve yargılama sürecindeki hukuksuzlukları anlattı.
Türkiye’de basın mensuplarının ve özellikle Kürt gazetecilerin maruz kaldığı sistematik baskılara karşı dayanışmanın gücünden bahseden Türfent, “Etnik kimliği veya çalıştığı kurum ne olursa olsun bir gazeteci baskıya uğradığı zaman onunla yan yana durabilmeyi öğrenmeliyiz,” dedi.
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:30:14
(Timur Soykan) Hiranur Vakfı çocuk istismarı dosyası ve haberi karartma çabaları
12/22/2022
Host: Cansu Çamlıbel | Konuk: Timur Soykan
Özgür Sohbetler’in 32. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, BirGün gazetesi yazarı ve araştırmacı gazeteci Timur Soykan’la 3 Aralık’ta BirGün’de yayımlanan ve toplumda büyük yankı uyandıran “Karanlık dünya bir çocuğu yuttu” başlıklı haberinin öyküsünü ve bu haberin Türkiye’de basın özgürlüğü mücadelesindeki yerini konuştu.
Gazeteci Murat Ağırel ile ortak hazırladığı haber dosyasının ardından hem iktidar yanlısı medya hem de sosyal medya üzerindeki trol gruplarının tutuklama kampanyaları tarafından hedef alınan Soykan, “Biz gazeteciler olarak örneğin, bazen çok önemli bir haber buluyoruz, ama medyanın %95’ini kontrol ediyor iktidar ve o gündemi karartabiliyorlar. Yani, medyada gündem oluşturmaktan ziyade bir karatma misyonu uyguluyorlar,” dedi.
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:32:43
(with Nacho Sánchez Amor) Turkey’s ‘disinformation’ law and access process
11/25/2022
Host: Cansu Çamlıbel | Guest: MEP Nacho Sánchez Amor
In this thirty-first episode, host Cansu Çamlıbel invites Nacho Sánchez Amor, the European Parliament's rapporteur on Turkey, to discuss Turkey’s newly adopted “disinformation” law and its potential ramifications as well as the systemic impediments to Turkey’s becoming a mature democracy and the European Union’s role in assessing the progress of Turkey in the European Union accession process.
Çamlıbel highlighted the law’s lack of definition of “deceptive information” as a key problem. As the task of defining “disinformation” in each case falls upon an individual judge, given the lack of judicial independence in Turkey, the government’s arbitrary power to criminalize critical speech is likely to increase. In response, Amor stated that “the problem is the whole complete environment that has been designed to prosecute criticism”, with the “disinformation” law being “another turn of the screw of the authoritarian trend in Turkey”.
Topics covered in this podcast include:
This content was produced with the financial support of the European Union. Its contents are the sole responsibility of IPI and do not necessarily reflect the views of the European Union.
Duration:00:33:25
(Gürkan Özturan) Basın Özgürlüğüne Son Darbe: Dezenformasyon Yasası ve (Oto)Sansür
10/24/2022
Host: Cansu Çamlıbel | Konuk: Gürkan Özturan
Özgür Sohbetler’in 30. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF) Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) Koordinatörü Gürkan Özturan ile Türkiye’de yürürlüğe giren ve “sansür yasası” olarak da adlandırılan “dezenformasyon yasası” ve basın özgürlüğüne olası etkilerini konuştu.
Leipzig merkezli ECPMF’in ekipman ve hukuki destek dahil olmak üzere hedef altında olan gazetecilere çeşitli destekler sağlayan MFRR projesi kapsamını açıklayan Özturan, 12-14 Ekim tarihlerinde Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) öncülüğünde toplam dokuz uluslararası basın ve ifade özgürlüğü grubundan oluşan bir temsilci heyet ile Türkiye’ye basın özgürlüğü misyonunu ve görüşülen yetkililerle konuşulanları anlattı.
Avrupa’da var olan çeşitli yasalara referans verilerek gerekçelendirilmeye çalışılan dezenformasyon yasasının söylenenle örtüşmediğinin ve temel farkların olduğunu söyleyen Özturan: “Örneğin, Avrupa’daki Dijital Hizmetler Kanunu (Digital Services Act) yapılan bir referans var fakat bu yasayla alakası yok. Oradaki bahsi geçen madde, bir basın kuruluşunun yapmış olduğu haber eğer sosyal medya mecrası tarafından engellenirse, buna ne kadar hızlı bir biçimde Avrupa Mahkemelerinin müdahale edip basın özgürlüğünü temin edebileceğine yönelik bir madde” dedi ve ekledi: “Türkiye’deki maddelere bakıldığında ise sıradan yurttaş veya gazetecilerin yapmış oldukları yayın iktidarın hoşuna gitmezse bunun doğrulanmamış bir bilgi, yani “yalan” olarak itham edilebileceği ve bunun da suç teşkil edebileceği üzerine.”
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:26:36
(Bülent Mumay) RTÜK’ün medyaya yeni baskı girişimi: DW Türkçe’nin yayın yasağı
9/13/2022
Host: Cansu Çamlıbel | Konuk: Bülent Mumay
Özgür Sohbetler’in 29. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, Deutsche Welle (DW) Türkçe İstanbul Koordinatörü ve gazeteci Bülent Mumay ile DW’ye yakın zamanda Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından uygulanan yayın yasağının bağlamını, “dezenformasyon” ile mücadele üzerine meclise sunulan yasa tasarısının etkilerini ve baskıcı bir ortamda uluslararası yayın kuruluşlarının rolünü konuştu.
“Özellikle Gezi’den sonra, Türkiye’de Türkçe gazetecilik yapan yabancı kuruluşlara ilgi arttı. Bunun çok net bir sebebi var. Siz içeride haberleri yapılamaz hale getirirseniz, insanların bu içeriklerle buluşacağı yerler elbette ortaya çıkar ve izleyici kitle o içerikle mutlaka buluşur. BBC ve DW gibi alternatifleri yaratan iktidarın kendisi. İnsanların gerçeklikle buluşmasına izin vermezseniz doğal olarak insanlar alternatif mecralara yöneleceklerdir. Onlar bu mecralara yöneldikçe de iktidar bu yayın kuruluşlarına karşı lisans zorunluluğu ve yayın yasağı gibi baskıcı politikalar uyguluyor,” diyen Mumay, RTÜK’ün özerk bir düzenleyici kurum olması gerekirken siyasi kararlarla yönlendirilen bir sansür mekanizması olarak işlediğini söyledi.
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:30:01
(with Elizaveta Osetinskaya) Flight into exile: Russian journalism after the invasion of Ukraine
8/10/2022
Host: Cansu Çamlıbel | Guest: Elizaveta Osetinskaya
In the 28th episode of the IPI Freedom Dialogues podcast, journalist Cansu Çamlıbel and her guest Elizaveta Osetinskaya, Russian media entrepreneur and founder of news outlet The Bell who is currently working from Turkey, discussed the Russian government’s crackdown on media freedom, the challenges and responsibilities of exiled Russian journalists, and lessons for journalists working under increasingly autocratic conditions.
Osetinskaya emphasized that exiled journalists and intellectuals tend to live in a bubble that precludes communication with their audience. “Rather than focusing on our own understanding of the situation, we need to think about the needs and circumstances of our audience [at home] and to find the proper language to address this audience”, Osetinskaya said.
Topics covered in the podcast include:
This content was produced with the financial support of the European Union. Its contents are the sole responsibility of IPI and do not necessarily reflect the views of the European Union.
Duration:00:30:27
(Veysel Ok) Dezenformasyon yasası: Seçim güvenliği, ekonomik kriz dahil hükümeti eleştirel her konuda yargı tacizi kapıda
6/28/2022
Host: Cansu Çamlıbel | Konuk: Veysel Ok
Özgür Sohbetler'in 27. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü ve basın ve ifade özgürlüğü alanında uzmanlaşan avukat Veysel Ok ile hükümet tarafından hazırlanan ve “dezenformasyon ve yalan haber yaymanın” suç sayılacağı yasa tasarısının geçmesi halinde basın özgürlüğüne etkilerini konuştu.
“İktidar yıllardır gazeteciliği bitirmeye yönelik bir çok yasal adım attı ama istediği sonucu bir türlü elde edemedi. Basın Kanunu’nda defalarca değiştirildi, ana akım medyaya el konuldu, sermaye yapısı değiştirildi, Sosyal Medya Kanunu değiştirildi ama bir türlü bilginin tekelleşmesini iktidar sağlayamadı,” diyen Ok, sunulan yeni yasa tasarısını bilginin tekelleşmesi konusunda iktidara sonsuz güç verecek ve sivil gazeteciliği bitirecek, amiyane tabirle “gazeteciliğin tabutuna çivi çakan” bir yasa tasarısı olarak değerlendirdi.
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:30:58
The Press Freedom Files: A deadly year for journalists in Mexico signals an epidemic of impunity
6/3/2022
In the first six months of this year, 11 journalists have been killed in Mexico, overtaking last year’s total in an already dangerous country for the press. The vast majority of attacks on the journalists in the country go unsolved, with investigation efforts hampered by a dismissive government and insufficient resources. The weak response of the government ensures that the killings can continue with impunity. These conditions stifle press freedom and silence journalistic voices doing valuable work.
IPI contributor Alex Klint speaks to Marcela Turati, co-founder of Periodistas de a Pie, and Témoris Grecko, an independent journalist, author, and documentary filmmaker, to discuss the rise in violence and possible futures for independent journalism in Mexico.
Duration:00:34:03
MFRR in Focus: Engrained challenges for press freedom in Bulgaria
5/12/2022
New episode of ‘MFRR in Focus’ podcast series examines challenges facing independent journalism in one of the EU’s most corrupt countries
Duration:00:35:48
(Sedef Kabaş) Türkiye’de cumhurbaşkanına hakaret suçu ve basın özgürlüğü
4/8/2022
Host: Cansu Çamlıbel | Konuk: Sedef Kabaş
Özgür Sohbetler'in 26. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, radyo gazeteciliği ile mesleğe başlayan, 49 gün tutuklu kaldıktan sonra 11 Mart’ta Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla 2 yıl 4 ay hapis cezası verilerek serbest bırakılan gazeteci Sedef Kabaş ile son dönemde yaşadıklarını ve Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri konuştu.
Kabaş suçlama konusu yapılan sözleri hakkında; “Aslında çok barışa davet eden, Cumhurbaşkanının birleştirici bir güç olması gerektiğini vurgu yaptığım [bir sözdü]... artık bizi kutuplaştırmak yerine ve bu nefret söylemiyle bu ülkeyi cehenneme çeviren o iklimi inşa etmek yerine bizi birleştirebilir,” dedi.
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:36:03
MFRR in Focus: UN Special Rapporteur on media freedom in Hungary ahead of election
4/1/2022
With a general election in Hungary just days away, the newest episode of the MFRR In Focus podcast series examines how the ruling Fidesz party of Prime Minister Viktor Orbán has used its influence over the county’s media ecosystem to skew the playing field in its favour and control the message ahead of the vote – as well as how this has led to growing international concerns.
Duration:00:29:46
MFRR in Focus: How do women journalists report on crisis situations?
3/22/2022
New episode of ‘MFRR in Focus’ podcast series studies the important work of women journalists during times of political turmoil and war.In this episode of MFRR in Focus on the topic of women in journalism, host Anne ter Rele discusses how being a woman affects one’s journalistic practice. She speaks with Kiran Nazish, the founding director of the Coalition For Women in Journalism, a global support and advocacy organization for women journalists, and Sitara Thalia Ambrosio, a German photojournalist on the Polish-Ukrainian border.
Duration:00:27:33
(Turgut Tarhanlı) Evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğü
3/7/2022
Host: Cansu Çamlıbel | Konuk: Turgut Tarhanlı
Özgür Sohbetler'in 25. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, Bilgi Üniversitesi Uluslararası Hukuk bölüm üyesi, akademisyen Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ile Türkiye’de ifade ve basın özgürlüklerine yönelik baskıların geldiği son noktayı uluslararası hukuk çerçevesinden değerlendirdi.
Çamlıbel ve Tarhanlı, Gezi Davası ve eski Cumhuriyet gazetecilerinin yargılandığı Cumhuriyet Davası’na değinerek, bu gibi davalarda gözlemlenen hukuki süreçteki aksamalar ve somut delil gibi temel unsurların eksikliğinin, bu davaların belli bir ideolojik tutuma dayanarak açıldığı görüşünü pekiştirdiğinin altını çizdi. Ayrıca, son dönemde gazeteci Sedef Kabaş ve sanatçı Sezen Aksu örnekleri üzerinden ifade özgürlüğüne yönelik saldırıları ele aldı.
Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle:
Bu kayıt, Avrupa Birliğinin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Duration:00:41:36